MIST (Minimal İnvaziv Sinüs-Burun Cerrahisi Tekniği)
“Minimal İnvaziv Sinüs-Burun Cerrahisi Tekniği” anlamına gelen MIST, kronik sinüs ve burun hastalıklarının tedavisi açısından yenilikçi cerrahi tekniklerin kombinasyonunu temsil eden bir cerrahi tekniktir. MIST, ilk olarak 1994 yılında Dr. Reuben Setliff tarafından tanıtılmıştır. Prof. Dr. Peter Catalano sayesinde dünya çapında popülaritesini artırmıştır.
MIST’in Diğer Cerrahi Tekniklere Göre Avantajları Nelerdir?
Bu teknik “minimal invaziv” olarak adlandırılır, çünkü geleneksel sinüs cerrahisinden yaklaşım açısından farklılıklar göstermektedir.
MIST cerrahi tekniğinde;
• Burun dışında veya içinde kesi veya dikiş yoktur.
• Doğal mukozalar ve anatomik yapılar çıkarılmaz ve sinüslerin ostium denilen giriş açıklıkları bu teknikte korunur.
• Burun içindeki enfekte mukozanın iyileşmesine olanak verir, böylece gereğinden fazla ve normal dokuların çıkarılmasına ihtiyaç duyulmaz, hastaya daha az müdahale yapılmış olur.
• Burun içerisine eski usül tamponlar konulmaz, böylece ağrı aza indirildiği için şişlik ve morluk gibi sıkıntıları da hasta yaşamamış olur.
• Burnun normal fonksiyonlarını yerine getiren önemli anatomik yapılardan hiçbirini çıkarmaz, normal anatomik yapı korunmuş olur.
• MIST cerrahisi sırasında ameliyatı gerçekleştiren doktor, burun içerisine endoskop denilen küçük kameralarla girerek burun içerisindeki bütün yapılara hâkim olabilir. Burun boşluğunda önemli anatomik geçiş noktaları vardır. Bu noktalar; sinüslerin burun boşluğuna açıldığı yerlerdir. Bu alanlar genellikle mukazal katlantılar sinüslerin giriş kısımlarını kısmen kapatarak sinüslerin doğal fonksiyonlarına yardımcı olan yapılardır.
• Ameliyatın en önemli amacı bu yapılara çok zarar vermeden doğal sinüs drenajını sağlamaktır. MIST tekniği, doktorun burun içerisinde daha önceden belirlenmiş standart adımlarla ilerlemesini ve “sorunlu noktaları” doğru şekilde tanımlamasını sağlar. MIST uygulayan cerrahlar belirli bir cerrahi felsefeyi takip etseler de, prosedür her zaman hastanın burnunda yer alan, her hastaya özgün karakterde sorunlara göre uyarlanarak gerçekleştirilir.
• Sinüs sorunlarına ek olarak nazal septum deviasyonu, alt konka hipertrofisi (alt burun eti büyümesi), orta konka bülloza (hava ile dolu orta burun eti), büyümüş geniz eti, nazal valv darlığının da tedavi edilmelidir.
MIST cerrahisine kimler uygundur?
Aşağıdaki problemlerden birine sahipseniz, MIST cerrahisine uygun hasta olabilirsiniz:
• Uzun süreli burun tıkanıklığı
• Uykuda solunum güçlüğü veya uyku apnesi
• Sinüzite bağlı uzun süredir baş ağrısı
• Horlama
• Koku kaybı
• Kronik veya tekrarlayan sinüzit
• Yüzde basınç hissi, ağrı ve baş ağrısına yol açan şiddetli alerjik hastalıklar
Prosedür, üst yaş sınırı olmadan tüm erişkin hastalara, gerekli durumlarda da 4 yaşından büyük çocuk hastalara uygulanır. Ameliyat, genel anestezi altında ortalama bir saat civarında tamamlanır. Hastalar cerrahi işlem sonrasında aynı gün taburcu edilebilir.
İyileşme Süreci ve Takip Süreci Nasıldır?
Çoğu hasta MIST prosedürü uyguladıktan 24 – 48 saat sonrasında işine veya okuluna dönebilir. Ameliyat sonrasında hafif bir ağrı görülebilir ve genellikle hafif bir ağrı kesici tedavisi yeterli olur.
Ameliyattan sonraki ilk 36-48 saat içinde sıvı şeklinde hafif kanlı burun akıntısı görülebilir. Ameliyat sonrasında burnun dış kısmında herhangi bir kesi ve yara izi yoktur. Ameliyat sonrasında morarma olmaz, bandaj/tampon genellikle kullanılmamaktadır. İşlemden sonraki ilk 4-6 saat sonra günlük diyetine uygun yemek yenilebilir. Ameliyattan sonra, burnun içini temiz tutmak için nazikçe burun sümkürülmesi teşvik edilir.
Burun içerisinde (dışarıdan görülmeyen) meydana gelen ödem ve yara kabukları nedeniyle genellikle ilk 24-48 saat içerisinde burun tıkanıklığı meydana gelir ve 15-25 gün sürebilir. Ödeme bağlı burun tıkanıklığı tüm hastalar tarafından hissedilir ve 2-3 hafta sonra neredeyse tamamen kaybolur. Hastalara ameliyattan sonraki ilk 1 hafta yakın temas sporları yapmamaları önerilir.
Benzer şekilde ameliyattan sonraki ilk 1 hafta koşu, bisiklete binme, ağırlık kaldırma gibi yorucu faaliyetlerden kaçınılmalıdır.
Nazal Yıkama: Burun içerisinde oluşan ödemi en aza indirmek, iyileşmeyi hızlandırmak ve burun boşluğu içerisinde ameliyat sonrası enfeksiyonları önlemek için; tuz ve bikarbonattan oluşan yıkamalar ile burun için yıkama yapılmalıdır. Bu yöntem her hasta tarafından günde iki kez kullanılmalıdır.
Ameliyattan sonrası hangi yıkamayı eczaneden alacağınız ve nasıl kullanacağınız doktorunuz tarafından ayrıntılı anlatılmaktadır.
Ameliyat Sonrası Ne Zaman ve Hangi Aralıklarla Kontrole Gelinmelidir?
Ameliyattan 3 hafta ve 3 ay sonra olmak üzere iki kontrol muayenesi gerçekleştirilecektir.
3. hafta muayenesinde ameliyat sonrası oluşan kabuk ve yara kurutları, yıkamalar ile düşmemiş olursa doktorunuz tarafından temizlenir. Bu işlem çok ağrılı olmayan birkaç dakikalık bir işlemdir.